top of page

Türk Milleti'nin Hali

  • Yazarın fotoğrafı: Kızıl Kurt Teşkilatı
    Kızıl Kurt Teşkilatı
  • 31 Mar 2018
  • 5 dakikada okunur



Töreden bahsediyoruz Türk Töresini bilmiyoruz, atalarımız iman üzerine yaşardı (yazıtlarda Ükük Türük yani Rabbani Türk ifadesi bile oldukça fazla) ama biz imanı unuttuk, ülkücülükten bahsediyoruz kendi ülkülerimizi bilmiyoruz, Türkün atalarından bahsediyoruz ama "Türkler atasal bağ üzerine yaşardı, Türklerin kadim soyları ve hanedanlıkları halen var" diyemiyoruz.. Herşey siyaset ve kişisel çıkarlar üstüne inşa ediliyor. Siyaset zaten tamamen emperyalizm oyunları üzerine inşa edilmiştir. Avrupalı siyasete "vatani hizmet" gözüyle bakar, ama Türkler "meslek ve iş" gözüyle bakıyor. Unuttuğumuz ve hatırlamamakta, kabullenmemekte, anlamaya çalışmamakta ısrar ettiğimiz kendi milli ve manevi değerlerimizi araştırmaz, öğrenmez, üzerine düşünmez, desteklemez ve irade etmezsek içimizdeki ve dışımızdaki hainler bize pekçok fitneyi bulaştıracaktır. Bizim gibiler de "sen şöylesin, ben böyleyim" diye birbiriyle uğraşarak ömrünü ve enerjisini tüketecektir. Birşeyleri bilen insanlar bu millet için büyük bir şanstır. Onları dinlememek ve anlamamak ta kişisel ve milli şanssızlığımızdır. Türklerde devlet hanedanlık ve asil soy üzerine inşa edilir. Bunlar yoksa ortada devlet filan olmaz. Osmanlıyı kuranlar asil soydan değildi. Ama onlara Selçuklu alametleri teslim etti yani Osmanlı'nın batan Selçuklu'nun devamı olduğunu Selçuklu kabul ve beyan etti. Yavuz Sultan Selim zamanında da, Aşina Asil Soyu'ndan gelen ve Kayı Boyu'ndan olan Cengiz Han'ın torunu Kırım-Tatar Hanlığı lideri Yusuf Giray Han kızını eş olarak vererek "Hanlık" ünvanını Osmanlı'ya da verdi Osmanlı ondan sonra ünvan olarak "Han" sıfatını kullanabildi. Emir Timur asil soydan gelmiyordu. Ama o da Aşina Soyu'ndan gelen bir Özbek Han'ını arkasına aldı. Nereye gitse onun adıyla ve alametleri ile gitti. Emir Timur "Han" sıfatını kendi namında kullanamadı ve büyük bir lider olduğunu gösterdi. Aşina Soyu 2009 senesinde sonra erdi. Maalesef bu soydan gelenler Hıristiyan dünyası ve özellikle Tapınakçılarla çok içli dışlı oldular. Sonunda da Aşina Soyu'na ait Soy Kitabı'nı onlara kaptırdılar. 2011 senesinde görevi diğer kadim asil soy devraldı. Bunları ve daha da fazlasını bilmemiz gerekiyor. "Ben Turan'ı istiyorum", "ben Kızıl Elma'yı istiyorum" şeklinde ifadeler kuru gürültüdür. Asil bir soy ve hanedanlık olmadığı sürece ne birlik, ne dirlik ve ne de sağlam devlet olur. Bağımsız Türk devletlerinin halleri ortada.. Kaldı ki Türklerde Kağan sadece devlet idarecisi değildir. "Hanlar Hanı" olarak anılır ve dünya çapında "imparatorlar imparatoru"dur. Kağan oturup ta tek tek devletlerin idareleri ile uğraşmaz. Eğer kendisi uğraşmak istemiyorsa.. Bazıları "bu devirde Hanlık mı kaldı" diyor. Bizim elimizdeki belgelerde 48-50 bin sene evveline ait resmi belgeler var. Bunlar meydana çıkartılamamış, çünkü diğer asil soydan gelenler 17. yüzyılda nutfe yapısına çekilip kendilerini gizlemişler. Aşina Soyu yıkılmış olmasaydı daha da ortaya çıkmayacaklardır. Çünkü iki soy arasında kadim bir anlaşma var. Belgeler neden ortaya çıkartılmıyor? Hanedanlık yöneticileri eğer belgeler ortaya çıkartılırsa dünya çapında büyük kargaşaya ve savaşlara yol açabileceğinden, bundan da öte "belgelerin Türk düşmanlarınca yok edilmek isteneceğinden" endişe ediyorlar. Zira daha evvel 2-3 kere benzer tecrübeler yaşanmış. Türkler aslında böyle kadim yapıları olmasından mutluk ve gurur duymalı. Ama bakıyoruz, sürekli bir öteleme ve boşvercilik var. Demokratik sistem aldatmacasına herkes kendisini fazla kaptırmış. Meclise 550-600 vekili gönderiyoruz. Bir kere seçim sistemi yanlış. Nüfusu 10 bin olan yer de 1 vekil gönderiyor, 1 milyon olan yer de 1 vekil.. Vekili kimse tanımaz, vekil kime ve neye hizmet eder kimse bilmez.. Seçimlerde oylar sürekli değiştirilir ve haklar gasp edilir.. Yani tamamen emperyalizme kurban olmuş anlayış vardır. Kazakistan'da demokratik sistem yok, başı rahat. Kırgızistan demokratik sisteme geçti; başı boktan kurtulmuyor. Türkiye'nin hali içler acısı..Azerbaycan'da da memnun olmayan büyük kitleler var.Velhasılı "kendi resmi ideolojinin ve yönetim biçimini terk edip" batının bozuk düzenini alır ve emperyalizme hizmet etmeye başlarsan rezil rüsva olursun. Bu konularda birşeyşer öğrenmek isteyenler varsa biz memnuniyetle anlatmaya çalışırız. Anlattığım şeylerin çoğu yeni konular. O yüzden bunları öğrenip başkalarına da aktarmak büyük bir fırsattır. Biz birbirimize küfredip, hakaret edip durmayı bırakıp kendi değerlerimize sahip çıkmasını öğrenmeliyiz. Bize faydalı olanı almalıyız ve savunmalıyız. Tarihimizle övünüyoruz, ama o tarihi yaratanların nasıl bir ideoloji ve devlet anlayışı içerisinde hareket ettiğini ortaya koymuyoruz. O zaman neyi ne kadar anlayacağız? Dost ve kardeş olacaksak önce kendi değerlerimizi ve kazanımlarımızı öğrenmeli, onlara sahip çıkmalıyız. Bizi ortak paydada buluşturacak ve bizi birleştirecek olan onlardır. Yoksa emperyalistler hiçbir zaman bizim bir araya gelmemizi istemez. Onun için de demokratik parlamenter sistemi gibi fitneleri bize yerleştiriyorlar. Ne ABD, ne İngiltere ve ne de AB demokratik sistemle yönetilmiyor. ABD'nin bir diktatöryel sistemi var ve onu da Skull and Bones denen örgüt yönetiyor. Bu, Kabbalist ve Siyonist bir anlayışa sahiptir. ABD'nin bir de gizli hanedanlığı vardır. İngiltere kraliyet ile yönetilir. Onun da gizli bir hanedanlığı var. Dünyayı 100'ler Grubu denen Siyonist güruh yönetir. AB için İllüminati ve Mason düzeni çatısı altındaki pekçok yapı vardır. Bilderberg denen yapı dünyanın siyasetini ve ekonomisini şekillendirir. İngilizlerin bir sözü vardır: "Son yüzyılda Türklerin elinden 2 önemli şeylerini aldık; ilki İslam Halifeliği ve ötekisi Türk Hanedanlığı'dır". İslam Halifeliği sayesinde Türkler 2,7 milyar Müslümana emir gönderebilecekti. Olmayınca Vahhabiler ve Şia sistemi özellikle Türk Dünyası'na hızla sirayet etti. Her yerde kendi din, kültür ve siyaset merkezlerini kurdular. Vahhabilerin kurduğu El Kaide yapılarına (IŞİD, El Nusra, Boco Haram, Eş Şebab, Suriye Demokratik Güçleri) Türk Dünyası'ndan binlerce genci gönderiyorlar. Bu gençler kandırılıyor. Batıl fikirlerini gençlerimize aşılıyorlar. Dini istediğiniz kadar kötüleyin. Eğer ruhunuzu İslam ile terbiye edip özgürleştirmezseniz batıl fikirlerin ve inançların baştan alıcı görünümü ile sizin ruhunuzu ele geçirirler. Muhtaç olan bir insan her yola girer. İslamiyet'i ortadan kaldırırsanız yerine ya Hıristiyanlık ya da Budizm geçer. Yani insanlar birşeylere inanmaya her zaman muhtaçtır. En müspet ve doğru olan İslam varken diğerlerine geçit vermemek en akıllıcasıdır. Dini bir kenara bırakın, insanlar fikir ayrılığı için binbir türlü yol icat etmiştir. Siyasette; komünizm, sosyalist, solcu, liberal, milliyetçi ve sağcı ana kolları içinde Türkiye'de 100'den fazla fraksiyon vardır. "Vatansever" kavramı üzerine; milliyetçilik, halkçılık, ulusalcılık, Türkçülük, Turancılık gibi bir sürü ifade ortaya çıkmıştır. İnsanlar bölünmek için yollar icat etmede bir numaradır.. Hele Türkler.. Ama birleşmeye gelince bizi nelerin birleştirebileceği konusuna kimse değinmez. 1991 senesinde üniversite zamanından bugünlere Türk Dünyası'nın hemen her yerinden binlerce insan tanıdım. Gidip gördüğüm yerler oldu. Hangi Türk toplumunun ne durumda olduğunu biliyorum. Araştırmalar yapıyoruz, bize bağlı insanlardan dosyalar geliyor. Daha Türk olduğunu kabullenmede sıkıntı yaşayan ve kendisini içinde yaşadığı toplumdan (Rus, Fars, Arap, vs.) hisseden insanlar var. Türkçe yerine Rusça, Arapça, Farsça kullanan insanlar var. KKTC vatandaşı 2,5 milyon Türk var. KKTC'de 300,000'den az Türk kaldı. Kalanı nerede? Azı Türkiye'de, çoğu İngiltere'de.. ABD ve Avustralya gibi ülkelere gidenler de var. Bir Türk toprağında neredeyse Türk kalmadı.Türkiye'den 15 sene içerisinde 40 milyar dolardan fazla sermaye çıktı. 3 milyona yakın kültürlü insan yurtdışına gitti. Türk yurtluklarının geldiği hal budur. Değerlerimize ve birbirimize sahip çıkmazsak yurtluklarımızı tek tek altımızdan alırlar. Savaşlarla alamadıklarını parça parça satın alarak elde ederler. Bir süre daha Türk bayrakları yurtluklarımızda dalgalanır, ama bir süre sonra "buralar bize ait" deyip kendi bayraklarını da çekerler. Türkiye'deki Araplar "biz 9 milyon olduk, artık kendi kültürümüzü yaşamak istiyoruz" demeye başladılar bile. Azıcık uzun oldu. Ama akıllı ve sabırlı insanlarsınız.. Elbette istifade edersiniz. Selamlar.

Comments


E-POSTA ABONELİĞİ

  • Google+ Sosyal Simge
  • LinkedIn Sosyal Simge

Abone Listemize Katılın

Bütün gelişmelerden haberdar olun.

© 2023 by Salt & Pepper. Proudly created with Wix.com

bottom of page