Türkiye'de Tuhaf Ticaretler
- Kızıl Kurt Teşkilatı
- 11 Nis 2018
- 2 dakikada okunur

Son senelerde Türkiye'de tuhaf şeyler olmaya devam ediyor. Bunlar alenen yapılıyor. Devlet ise bu tür şeylere kayıtsız kalıyor. Nedenini merak ediyoruz. İnsanlarımız bu tür konulara dikkat etmelidir.
Problem I
Türkiye'de sanal oyunlar ve yatırımlar adı altında bir takım faaliyetler yapılıyor. Adında "banka" ifadesi var. Sistemin açılışına bakanlar bile gidiyor. Ama kimse "bu bankanın yetki belgeleri nerede" diye sormuyor. "İnternette çorap satandan nasıl vergi alırım" diye ince hesap yapan devlet, koskoca "banka" açan ve 200 milyon TL para toplayan kişiye karşı bu kadar vurdumduymaz kalabiliyor. Üstelik aynı tip işi yapan 15-16 kişi var ve neredeyse milyar TL para toplamışlar. Bu adamlara karşı vurdumduymaz kalınmasının tek nedeni "rüşvet çarkı" olsa gerektir. Milletimizi "kolay yoldan para kazanma" ve "çalışmadan zengin olma" gibi düşünceleri artık terk etmelidir. Bu kafalar olduğu sürece kandırılmaya ve ellerinden olmaya devam edeceklerdir. En büyük suçlular da kendileri olacaktır.
Problem II
Türksat'tan garip garip tv kanalları var. Bir takım ürünleri satmaya çalışıyorlar. Malum, FETÖ'nün büyük bir medya imparatorluğu vardı. O imparatorluktaki bazı kişiler şu anda yandaş medyada patron ya da yönetici durumunda. Açılan basit kanalların bir bölümünün FETÖ unsuru olduğu ve FETÖ'nün Türkiye'deki gücünü artırmak üzere para toplama çalışması olduğu aşikar. Ama devletin hiçbir şey yapmadığı da görülüyor. 10 dakikada bir reklama girip 10 dakika reklam yapıyorlar. Televizyonculukla hiçbir alakaları yok. Yine dini sözler ederek insanlara dini duygu sömürüsü yapıyorlar. Tv ve radyo kanalı açanları kim olduğu devlet tarafından kapsamlı şekilde araştırılmalıdır. Parayı basan kanal açamamalıdır.
Problem III
Bir reklam kanalında kendileri bir uzaktan satış platformu kurmuşlar ve sanki devletin resmi yapısı imiş gibi şişiriyorlar. Tv üzerinden ürün satışı yapanların "firma sahibinin ismi-soyismi, firma ismi, ticaret odası kaydı, maliye kaydı, firma açık adresi, firma açık iletişim kanalları, firma websitesi" gibi bilgilerin reklam çarkında gösterilmesi zorunluluğu hala getirilmedi. Üstelik "bir üründen ya da hizmetten memnun kalınmadığında firmanın kanuni yükümlülükleri de reklamlarda yer almalı. Aynı reklamın ardı ardına defalarca gösterilmesi yasaklanmalıdır. Reklam mı yapıyorlar, yoksa beyin mi yıkıyorlar? Kurdukları uzaktan satış platformunun sanki resmi güvence ve devlet üstü bir yapı gösterilmesi de yasaklanmalıdır. Bunlar kandırmacadır ve devlet, vatandaşının haklarını her aşamada korumakla mükelleftir. Yoksa devlete ne gerek vardır?
Problem IV
Yine basit tv kanallarından birisinde dönen reklamda, bir ağaç fidanı satan kişilerin bir websitesi açarak "ürün sorgulatma" yaptırdıklarını görüyoruz. Kendisinden alınan ürünleri kendi websitelerinde sorgulatmaları bir güvence değildir, bir kandırmacadır. Devletin bu tür uygulamalara engel olması gerekir. Her türlü kandırmaca tevessülüne ağır cezalar getirilmelidir. Bir de "ürünümüzü sorgulatacak kadar kendimize güveniyoruz" gibi saçma ifadeler kullanmaktadırlar. Kendi ürünlerini kendi sitelerinde kontrol ettiriyorlar. Bunda güven getiren hiçbir husus yoktur. Halkın cehaletinden faydalanıp kandırma yoluna gidiliyor. Ayrıca yine bu reklam döngüsünde de "firma sahibinin ismi-soyismi, firma ismi, ticaret odası kaydı, maliye kaydı, firma açık adresi, firma açık iletişim kanalları, firma websitesi" gibi zorunlu bilgiler yer almamaktadır.
Problemlerin Çözümü
Türkiye bir muz cumhuriyeti mi? Nedir bu hal? Nerede devlet?
Comentários